İklimle Uzlaşmak

Doğal peyzajın bir parçası olarak var olmayı amaçlayan restoran, çevresel etkisini minimumda tutmaya odaklanarak sıkıştırılmış topraktan inşa edilen duvarlarını ana yalıtım unsuru olarak kullanıyor.

Palmiye ve mango ağaçlarından oluşan bir peyzaj içine yerleşen restoranın konumu, tasarıma ilham veren en önemli etmenlerden biri olmuş. Manzarasına bölgedeki sıra dağları alan proje alanını mimari tasarımın bir parçası olarak kullanarak onu sarmalamak ve bunu yerel malzemeler ve sürdürülebilir süreçler ile gerçekleştirmek ise ana amaç olarak belirlenmiş. Dış ve iç mekanlar, yoğun ve sakin alanlar, arazi ve duvarlar gibi farklılaşan durumlar arasındaki sınırları silikleştirmeye odaklanılan projede, hem kullanıcıların hem de müşterilerin mümkün olduğunca doğayla ilişki kurabilmesi arzulanmış.

fotoğraflar: mariano arias-dies, romana lilic

Kasırga sezonundan etkilenen bir bölgede yer alan projede, yapıyı olası su baskınlarından korumak adına giriş kotu zemin kotundan 1,2 metre yükseltilmiş. Yapının temelini de oluşturan bu beton strüktür, cephede ve zeminde kendini sergileyerek mekan ile olan fiziksel bağını görünür kılıyor. Tasarımda ana yapı elemanı olarak ise bölgedeki geleneksel yöntemlerle üretilmiş olan sıkıştırılmış toprak tercih edilmiş. Bar bölümünü ve üst gölgeliği oluşturan strüktürde ise hafif çelik kullanılmış. Doğal ışığın rahatça mekana ulaşmasını sağlayan kurgu, çevre peyzajıyla olan görsel ilişkileri de pekiştiriyor.

Yerleştiği çevrenin bir parçası haline gelmesi amaçlanan yapı, pasif güneş enerjisi sistemleri, ana yalıtım unsuru olarak çalışan toprak duvarları ve çapraz havalandırma kurgusu ile çevresel etkisini de en aza indirmeyi hedefliyor. Bir avlu oluşturan yapının çekirdeği de mekanın serinlemesini sağlayan bir mikro iklim meydana getiriyor. Yine sıkıştırılmış topraktan üretilen kafes yüzeyler de hava akışı ve gölge durumlarını iç mekana taşımaya yardım ediyor.

Etiketler: